Konut Kredisi Faizlerinde Düşüş Müjde Mi? Uzman Özelmacıklı'dan Kritik Uyarı!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 250 baz puan düşürerek yüzde 40,5 seviyesine indirdi. Sektör profesyonelleri ve yatırımcılar, bu faiz indiriminin kredi faizlerine yansımasının ne zaman gerçekleşeceğini merak ediyor. Konut kredilerinde bir azalma bekleniyor mu? Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, TGRT Haber’e özel açıklamalar yaptı. Detaylar burada…

Gayrimenkul sektöründe 2025 yılı, konut satışları açısından canlı bir dönem olmaya devam ediyor. Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, TGRT Haber'e özel yaptığı açıklamada, geçen yıl 2 milyonluk satış rakamının aşıldığını ve bu rakamın yaklaşık yüzde 45'inin konut satışlarından oluştuğunu aktardı. Tüketicilerin konut edinme isteğinin giderek arttığını vurgulayan Özelmacıklı, konut kredisi faiz oranlarındaki politika değişikliklerinin büyük önem taşıdığını ifade etti.

Kamu bankaları aracılığıyla sunulan konut kredilerinin şu an yüzde 2,69 seviyelerinde sunulabildiğini belirten Özelmacıklı, “Bir kişi 1 milyon TL'lik bir kredi için yüzde 2,69 faizle aylık 22 bin 600 TL taksit ödeyecektir. Önceki ay faiz oranları yüzde 3 civarındaydı, bu da taksitlerin düşmesine neden oldu” dedi.

YÜKSEK FAİZ ORANLARINA RAĞMEN KREDİ BAŞVURULARI ARTMAKTA
Faiz oranlarının yüksek olmasına karşın, bireylerin kredi alma taleplerini sürdürdüğünü dile getiren Özelmacıklı, BDDK verilerine dayanarak konut kredisi hacminin 612 milyar TL’yi aştığını aktardı. Ancak, BDDK'nın konut kredisi kısıtlamalarının devam ettiğini hatırlatan uzman, “Gayrimenkulün değeri ve enerji sınıfı gibi çeşitli kısıtlamalar mevcuttur. İkinci konut almak isteyenler için kredi almak zor, ilk evde ise kredilerin yüzde 50-60 seviyeleri arasında kullanılması mümkün” diyerek durumu özetledi.

Özelmacıklı, önümüzdeki yıl bu zamanlarda faiz oranlarının yüzde 2 seviyesinin altına inebileceğini tahmin ediyor ve birçok tüketicinin mevcut taksitlerini yeniden yapılandırma düşüncesinde olduğunu belirtmektedir. Bu durumda tüketiciler, “yüksek faiz ve düşük fiyat mı, yoksa düşük faiz ve yüksek fiyat mı?” gibi bir ikilemde kalıyor.

Kira artışlarının konut satışlarından daha yüksek olduğunu ifade eden Özelmacıklı, bu durumun satışları olumlu yönde etkileyebileceğini belirtti. Ayrıca, kur korumalı mevduat hesaplarının çözülmesiyle birlikte ortaya çıkan fonların gayrimenkul sektörüne yönelmesinin muhtemel olduğunu da ekledi.

YATIRIMCILARIN GÖZDESİ: GAYRİMENKUL
Özelmacıklı, gayrimenkulün yatırımcıların portföyünde yer almaya devam ettiğini hatırlatarak, “Borsa ile karşılaştırıldığında gayrimenkul, peşinat olarak değerlendirilebiliyor. Özellikle büyük şehirlerde, kira getirisinin 14-15 yılda tüm yatırım maliyetini karşılayabildiği gözlemleniyor. Bu nedenle gayrimenkul her zaman ilgi görmektedir” dedi.
Yılın ilk yedi ayındaki artış oranının yüzde 24’ü aştığını ifade eden uzman, gayrimenkul alımında özellikle ikinci el piyasasının tercih edildiğini ve yüksek üretim maliyetleri sebebiyle yeni konut üretimindeki sınırlılığı vurguladı.

“Ana sorun, alım gücündeki düşüştür. Bu denge sağlanmalıdır” diyen Özelmacıklı, arzın artmasında devlet projelerinin önemli bir rol oynadığını, özellikle deprem konutlarının artacağını belirtti.

Son olarak, sınırlı konut arzının fiyatları yukarı yönlü etkileyeceğini vurgulayan Özelmacıklı, “Konut fiyatlarında aşağı yönlü bir hareket beklemiyoruz, çünkü üretim maliyetleri düşük seviyelerde seyretmiyor” şeklinde konuştu.