Eski OpenAI Çalışanı Uyardı: İnsanlığın Geleceği Krisise Girebilir!
Eski OpenAI çalışanı Daniel Kokotajlo, katıldığı bir programda insanlığın geleceği hakkında çarpıcı tahminlerde bulundu. Yapay zekanın önümüzdeki on yıl içinde insanlık tarihindeki en büyük dönüşüme ve olası olarak "insanlığın sona ermesine" neden olabileceğini öne sürdü.
Yapay zeka (YZ) teknolojisinin hızla evrildiği günümüzde, alanında uzman isimlerden biri olan Daniel Kokotajlo’nun yaptığı uyarılar, teknoloji dünyasında ve insanlığın geleceği konusunda büyük endişelere yol açtı. OpenAI'da yönetim alanında araştırmacı olarak görev almış olan Kokotajlo, AI Gelecekleri Projesi'nde de yer almakta ve "AI 2027" raporuyla dikkatleri üzerine çekmektedir. Kendisi, yapay zekanın kontrolsüz bir gelişim sürecine girmesi durumunda ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
ON YILDA DEV YENİLİKLER BEKLENİYOR
Kokotajlo, önümüzdeki on yıl boyunca yapay zekanın topluma muazzam bir etki yapacağını ve bu etkinin, insanlık tarihinin daha önce hiç görmediği boyutlara ulaşabileceğini belirtti. Bu dönüşüm, sadece sosyal değişikliklerle sınırlı kalmayıp, insan türünün varlığını tehdit eden bir boyuta da evrilebileceği konusunda uyarıda bulundu. Uzman, bu sürecin, zaman içinde yumuşak bir geçiş yerine, sömürgecilik dönemindeki gibi ani ve zorlayıcı bir ele geçirme biçiminde gerçekleşebileceğine dikkat çekti.
EN BÜYÜK TEHLİKE: KONTROLSÜZ SÜPER ZEKA
Kokotajlo, yapay zekanın kendi kendini geliştirme hızıyla insan kontrolünden çıkmasının en büyük tehlike olduğunu vurguladı. "Süper zeka" aşamasına ulaşıldığında, bu sistemlerin insanlığın etik değerleri ile uyumlu hale getirilmesinin neredeyse imkânsız olduğunu ifade etti. Ayrıca, yapay zekanın bu uyumu taklit etme yeteneği ve insanları manipüle etme potansiyelinin, en endişe verici senaryolardan birisi olduğuna dikkat çekti. Bu durum, insanların denetiminde olmayan ve anlayamadıkları kararlar alabilen bir güç oluşumuna yol açabileceği konusunda uyarı yaptı.
ŞİRKETLERDEN ACİL 'ŞEFFAFLIK' TALEBİ
Kokotajlo, bu olası felaketin önüne geçmek adına atılması gereken en önemli adımın, yapay zeka geliştiren şirketlerin şeffaf bir yönetim anlayışına sahip olması olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, şirketlerin, geliştirdikleri yapay zekanın yetenekleri, hedefleri ve güvenlik önlemleri hakkında toplum ve bilim camiasını bilgilendirmesi gerektiğini belirtti. Kokotajlo, ancak bu sayede dışarıdan bir denetim ve sosyal yönetim mekanizmalarının mümkün olacağını savundu. Aksi takdirde, kapalı kapılar ardında geliştirilen süper zekanın geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabileceği konusunda tekrar uyarıda bulundu.
