Cumhurbaşkanı’ndan Emlak Vergisi Düzenlemesi! Gözler Onda!
Emlak vergisindeki olası yüksek bedeller, önümüzdeki yılın gündemini hala meşgul ediyor. Bazı bölgelerde emlak vergisine esas değerlerin 10 kata kadar çıkmasıyla artan tartışmalar sürüyor. Peki, bu artışların nedeni nedir ve kimleri etkiliyor? Detayları keşfedin...

Bölgesel olarak her dört yılda bir belirlenen emlak vergisine dayanak olan değerlerin bazı alanlarda 10 kat artması, tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu artışın nedenselliği üzerine tartışmalar sürerken, birçok kişi bunun belediyeler tarafından gerçekleştirildiğini düşünmeye başlasa da, aslında takdir komisyonları, belediye, defterdarlık, tapu müdürlüğü ve ticaret odası temsilcilerinin bir araya gelmesiyle oluşturuluyor.

Diğer taraftan, yüksek artışların engellenmesi adına AK Parti, yasa değişikliği için hazırlıklara girişti. Ancak mevcut yasa, Cumhurbaşkanına komisyonun belirlediği değerlerin süresini 4 yıl boyunca uzatma yetkisi tanıyor. Bu durum, Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullandığında, herhangi bir yasa değişikliğine gerek kalmadan emlak vergisinin yalnızca yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılmasıyla çözülebileceği anlamına geliyor.

EMLAK VERGİSİ KOMİSYONUNDA KİMLER BULUNUYOR?
Emlak Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu kapsamında, 7 kişilik bir komisyon oluşturulmakta; bu komisyonda belediyeden 2 üye, defterdarlık ve tapu müdürlüğünden ise 3 üye yer alıyor. Kalan üyelikler ise ticaret odası ile muhtardan oluşmaktadır. Emlak vergisi tahsilatları tamamen ilçe belediyelerinin bütçesine girmekte olup, büyükşehir belediyeleri, bu vergilerden herhangi bir pay almıyor. Ayrıca toplanan emlak vergileri genel bütçeye aktarılmamaktadır. Peki, bazı bölgelerde geçmiş dönemle kıyaslandığında 10 kat artırılan emlak vergilerinin geri alınması mümkün mü? Vergilerin 2026'dan itibaren ödenmeye başlayacak olması, sorunun çözümü için yaklaşık 4 aylık bir zaman dilimi bırakıyor. Bu süre içinde, yasal bir değişiklik yapılabileceği gibi alternatif çözümler de değerlendirilebilir.

YANLIŞ ARTIŞLARA İZİN VERİLMEMELİ
Gelir İdaresi E. Grup Başkanı Mehmet Akarslan, bu konu hakkında yaptığı açıklamada, “İleride gerçekleşmesi muhtemel ve geniş bir kitleyi etkileyen fahiş değer takdirleri üzerine yasal düzenleme gereklidir. Bu bağlamda, iktidarın Ekim ayında konuya dair bir yasal düzenleme yapılacağına dair mesaj vermesi, vatandaşların mağduriyetlerini gidermek ve yargının bu tür davalarla meşgul olmasının önüne geçmek adına önemlidir,” demiştir. AK Parti yöneticileri de, yasal bir düzenleme ile fahiş artışlara izin verilmeyeceği konusunda açıklamalar yaparak beklenti yaratmıştır.

YÜZDE 50'YE KADAR ARTIŞ ESAS ALINACAK
CHP, bu artışların yasal düzenlemelerle kısıtlanması amacıyla bir yasa teklifi sunmuştur. CHP Ankara Milletvekili Adnan Beker tarafından Meclis Başkanlığı’na iletilen öneri, Emlak Vergisi Kanunu’na eklenecek tek bir maddeyle problemin aşılması hedefleniyor. Teklife göre, 2025 yılı için 2026 yılına yönelik olarak takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin, 2025 yılı dâhilindeki birim değerlerinin yüzde 50'sinden fazla olması durumunda, 2026 yılında hesaplanacak bina ve arazi vergileri için 2025 yılına ait asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerlerinin yüzde 50 fazlası esas alınacaktır. Ayrıca, 2027, 2028 ve 2029 yıllarında, birim değer hesaplamalarında 2026 değerleri temel alınacaktır. Yasa teklifinin gerekçesinde, büyükşehir sınırları içinde pek çok taşınmazın birim değerlerinin takdir dönemleri arasında yüzde 500 ile 1000 oranında arttığı vurgulanarak, “Bu artışlar, taşınmazların gerçek ekonomik değerini yansıtmadığı gibi, mükelleflerin vergi ödeme kapasitesini de göz önünde bulundurmamaktadır. Bu durum, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ile sosyal devlet ilkelerini ihlal etmektedir,” şeklinde ifadeler yer almaktadır.

NE GİBİ ÇÖZÜM ALTERNATİFLERİ VAR?
1- DAVA AÇILABİLİR
Değer Tespit Komisyonlarının kararlarına karşı herhangi bir mükellef dava açarsa, söz konusu artışların iptali diğer mükellefleri de etkileyecektir. Ancak dava açma süresi oldukça kısıtlıdır ve davanın sonucu belirsiz olduğu için, mükelleflerin çoğu olası iptallerden yararlanamayabilir.

2- VERGİ ORANI CUMHURBAŞKANI TARAFINDAN DÜŞÜRÜLÜR
Emlak Vergisi Kanunu’nun 8. maddesi, emlak vergisi oranlarının normal şehirlerde binde 2, büyükşehirlerde ise binde 4 olmasını öngörmektedir. Bu madde, Cumhurbaşkanına bu oranları yarıya kadar düşürme veya üç katına kadar arttırma yetkisi vermektedir. Eğer indirim yetkisi kullanılacak olursa, matrah artsa bile ödenecek vergi tutarında büyük bir artış olmayacaktır.

3- CUMHURBAŞKANI ÖNCEKİ KARARIN SÜRESİNİ UZATIR
Cumhurbaşkanı, Takdir Komisyonlarının en son aldığı kararın etkinliğini uzatma yetkisini kullanabilir. Böyle bir durumda, yasa gereği yeniden değerleme oranı kadar bir artış olur. Başka bir deyişle, Takdir Komisyonlarının yükselttiği vergi oranları geçerliliğini yitirecektir.

4- VERGİ ORANI YASAL DÜZENLEME İLE DÜŞÜRÜLÜR
Tüm bu seçeneklerin dışında, daha kalıcı bir çözüm sunmak için Cumhurbaşkanının sınırlı vergi indirim yetkisine dayanarak, daha yüksek oranlı bir indirimin yasal düzenlemeyle gerçekleştirilmesi mümkündür. Bu tür bir düzenleme, geçmişte yaşanan sorunların tekrarlanmaması adına önemli bir adım olacaktır. Ayrıca, vergi oranlarının düşmesi, gayrimenkul alım satımında gerçek bedelin gösterilmesi açısından da önem taşır, bu da ‘gerçek değer’ ile ‘tapu değeri’ arasındaki farklı fiyat uygulamalarını ortadan kaldırır.

TAKDİR KOMİSYONLARI KİMLERDEN OLUŞUYOR?
Arsalara ilişkin takdir komisyonu, 213 sayılı Kanunun 72’nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca aşağıdaki kişilerden oluşmaktadır:
a) Belediye başkanı veya temsil edeceği bir memur (başkan),
b) İlgili belediyeden yetkili bir memur,
c) Defterdarın görevlendireceği iki memur,
d) Tapu müdürü veya temsil edeceği bir memur,
e) Ticaret odası tarafından seçilen bir üye,
f) İlgili organize sanayi bölgesini temsilen bir üye,
g) İlgili mahalle ya da köy muhtarından

EMLAK VERGİSİNE DAYANAK DEĞER HANGİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ ETKİLEYECEK?
• Emlak vergisi,
• Değerli Konut Vergisi,
• Tapu Harcı,
• Damga Vergisi,
• Veraset ve İntikal Vergisi,
• Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı,
• Gelir vergisi (gayrimenkul alım satım kazançlarında ve GMSİ),

YASAL SÜRE İÇİNDE DAVA AÇILMAZSA 4 YIL BOYUNCA MÜDAHALE MÜMKÜN DEĞİL
İstanbul Barosu’nun artış oranlarıyla ilgili yürüttüğü özel çalışmada, yasal süre içerisinde dava açılmaması durumunda 4 yıl boyunca dava açmanın mümkün olmadığı açıklanmıştır. Çalışmada, “Takdir komisyonu kararlarına ilişkin dava açılmaması halinde, bu kararlara dayanarak 4 yıl boyunca tahakkuk ettirilecek emlak vergisi için dava açılması mümkün değildir. Bunun için, asgariden birim değerinin haksız bir şekilde artırıldığı bölgelerdeki mükelleflerin takdir komisyonu kararlarına karşı dava açmalarını şiddetle tavsiye ediyoruz,” denilmiştir.