Akademisyen Maaşları Krizinde Davutoğlu'ndan Çarpıcı Uyarı! Nitelik Düşmanlığı Geleceğimizi Tehdit Ediyor

Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, akademisyenlerin maaşlarına ve üniversitelerin mevcut durumuna yönelik endişelerini sosyal medya üzerinden paylaştığı bir video ile dile getirdi. Davutoğlu, “Kıdemli akademisyenlerin yoksulluk sınırında, genç akademisyenlerin ise açlık sınırında bir maaşa mahkûm edilmesinden dolayı ülkemizin geleceği konusunda kaygılarım var.” şeklinde konuştu.

Davutoğlu, açıklamalarına şöyle başladı:

“Bir ülkenin geleceğini düşünen bir yönetim, nasıl olur da kıdemli akademisyenleri yoksulluk seviyesinde, genç akademisyenleri açlık sınırında bir maaşa mahkûm edebilir? Bu yapılanlar, hangi sonuçlara yol açıyor? Evet, pazartesi günü üniversitelere yerleştirme sonuçları açıklandı. Fakat asıl sorun şimdi başlıyor. Bu gençler nerede kalacak ve hangi öğretim üyelerinin önünde eğitim alacaklar? Eğer bir ülkenin geleceğini merak ediyorsanız, üniversite eğitimine bakmalısınız. Üniversite eğitim kalitesi, akademisyenler tarafından belirlenir. Eğer akademisyenler memnun değilse, bilimsel çalışmalarını gerçekleştirecek kaynaklardan mahrum kalırlarsa ve sadece geçim kaygısıyla yaşarlarsa, o ülkenin geleceğinden emin olamazsınız.”

2014 YILINDAKİ MEVZU: “%35 ZAM YAPMIŞTIM”

Başbakanlık yaptığı dönemde akademisyen maaşlarına zam yaptığını hatırlatan Davutoğlu, şu sözleri sarf etti:

“2014 yılında Yükseköğretim Kurulu'ndan detaylı bir brifing aldım. Üniversiteler araştırma görevlisi bulmakta oldukça güçlük çekiyordu çünkü maaşlar çok düşüktü. Bu nedenle ben de üniversite öğretim üyelerinin maaşlarını %35 oranında artırdım. Ancak o günden beridir, yani son 12 yıldır, hiçbir düzenleme yapılmadı.”

“SAHTE DİPLOMALAR, SİSTEMİN ÇÖKÜŞÜNÜ GÖSTERİYOR”

Davutoğlu, üniversitelerdeki sahte diplomalar meselesine de değinerek şunları söyledi:
“Son günlerde sıklıkla sahte diplomaları konuşuyoruz. Bir üniversitenin sahte diploma vermesi, bir bireyin de bu diplomayı alması, sistemin ne kadar çökmüş olduğunun bir delilidir. Ancak gerçekten samimi öğretim üyeleri hangi şartlar altında çalışıyor? Veriler, öğretim üyelerinin yoksulluk sınırının altına düştüğünü gözler önüne seriyor. Öğretim üyeleri 23 bin lira eğitim-öğretim ödeneği talep etti, fakat kendilerine sunulan miktar yalnızca 1853 lira oldu. Bu parayla ne kadar kitap alınabilir, kaç kongreye katılınabilir ki?”

“NİTELİKLİ İNSANLARDAN KORKU DUYUYORLAR”

Davutoğlu, beyin göçüne ve doktorlara getirilen vardiya uygulamasına da şu şekilde değindi:

“En nitelikli insanlarımız yurt dışında fırsat arıyor. Özellikle öğretim üyeleri ve doktorlar. Otoriter rejimler, en çok nitelikli bireylerden, haklarını talep edenlerden ve düşünce özgürlüğünden korkar. Akademisyenlerin geçim kaygısıyla meşgul olması, otoriter sistemlerin tercih ettiği bir durumdur.”

“MÜCADELEME DEVAM EDECEĞİM”

Davutoğlu, konuşmasını meslektaşlarına hitaben sonlandırdı:

“Zorlu koşullarda bilimsel mücadele veren, geleceğin nesillerini yetiştirmeye çalışan meslektaşlarıma buradan bir mesaj vermek istiyorum. Sizleri çok iyi anlıyorum ve sizin için mücadeleme kesintisiz devam edeceğim. Bu mesele, yalnızca gelir artışından ibaret değil; gençliğimizin geleceğini en iyi şekilde inşa etmekle ilgilidir.”