100 Milyon Dolarlık Maaşı Reddeden İsimler! Akıllara Duran Hikayeler

Silikon Vadisi'nde yapay zekâ rekabeti doruğa ulaşıyor. Milyonlarca dolarlık tekliflere rağmen bazı bilim insanları 'hayır' yanıtını veriyor.

100 Milyon Dolarlık Maaşı Reddeden İsimler! Akıllara Duran Hikayeler

Silikon Vadisi'nde yapay zeka uzmanları neredeyse altın fiyatına değer biçiliyor. Büyük teknoloji firmaları, yeni nesil AI projelerinden parlak zihinleri çekebilmek için yüz milyon dolarlara kadar çıkan maaşlar ve imza primleri öneriyor. Ancak dikkat çekici bir şekilde, bu büyük rakamlara rağmen birçok araştırmacının bu teklifleri geri çevirdiği görülüyor.

Örneğin, Mira Murati’nin kuruculuğunu üstlendiği Thinking Machines Lab'da çalışan Andrew Tulloch’a Meta'nın altı yıllık bir süre için 1,5 milyar dolara kadar çıkan bir paket teklif ettiği iddia edildi. Meta bu iddiayı yalanlasa da, 100 milyon dolarlık imza bonuslarının ve yıllık maaşların gündeme geldiği doğrulandı.

PARA MI, GELECEK UMUDU MU?

Toronto Üniversitesi’nden Prof. Ajay Agrawal, bu rekabetin nedenini şu şekilde açıklıyor: “Kimse ikinci sınıf bir ekiple iş yapmak istemiyor.” Büyük teknoloji firmaları, Google'ın arama motorunda kazandığı gibi, tek bir büyük dil modelinin pazarın hakimiyetini ele geçireceğine inanıyor. Bu nedenle milyarlarca doları hem altyapıya hem de beyin gücüne yatırıyorlar.

Fakat birçok araştırmacı, kısa vadeli kazançlardan ziyade, daha küçük girişimlerde elde ettikleri hisse paylarına yöneliyor. Bu daha küçük firmalardaki hisselerin gelecekte çok daha yüksek değer kazanacağına dair bir inanç taşıyorlar.

MİSYON DUYGUSU VE ETİK ÇEKİCİLİK

Bazı araştırmacılar, parayı göz ardı ederek daha çok projelerin ideallerine odaklanıyor. "Bu, insanlık tarihinin dönüm noktası. Üzerinde çalıştığımız projeler, medeniyetin geleceğini şekillendirebilir" diyenler, yeni nesil girişimlerin misyon odaklı vizyonuna daha fazla güven duyuyor. Anthropic tarafından yapılan bir açıklamada da bu vurgu dikkat çekiyor: "Biz her zaman güvenlik ilkelerine dayanan topluma faydalı AI sistemleri geliştirmeye odaklandık. Bu nedenle yetenekleri çekiyoruz."

Büyük oyuncuların geçmişte karşılaştığı etik sorunlar, yeni bir nesil araştırmacılar için caydırıcı bir unsur oluşturuyor. Yeni kurulan AI şirketleri, "geçmişi olmayan" firmalar olarak daha çekici görünmektedir.

KÜLTÜRÜN GÖRÜNMEZ GÜCÜ

Kurum kültürü de önemli bir faktör. Aşırı ego, empati eksikliği ve soğuk bir yönetim tarzı, en yüksek maaşların bile gerisinde kalabilen caydırıcı faktörler arasında. Örneğin, OpenAI'den ayrılarak Thinking Machines'i kuran Mira Murati, "düşük ego" liderliği sayesinde birçok çalışanı kendine çekmeyi başardı.

Berkeley Haas İşletme Fakültesi Dekanı Jennifer Chatman, kültürün önemine şu şekilde değiniyor: "Ücret rekabetçi olmalı, ancak asıl fark yaratıcı unsur kültürdür. İnsanlar kültüre uyum sağladığında daha verimli, bağlı ve uzun süreli çalışıyorlar."

TAKIMIN GÜCÜ, YILDIZDAN ÖNDE

Bazı CEO'lar, olağanüstü maaşlarla yıldız isimler almak yerine, güçlü ekipler kurmanın daha sürdürülebilir bir yol olduğunu savunuyor. AMD'nin CEO'su Lisa Su, “Paranın bir değeri var ama bir kişi için dokuz haneli rakamlar ödemek mantıksız. Bizim alanımızda asıl olan ekip” diyor.

Uzmanlar, geleceğin kazananının bireysel dâhiler değil, birbirini tamamlayan ekipler olacağını belirtiyor. Peter Schein’in sözleriyle: “Her zaman parlak bir vizyonere ihtiyaç var ama ben her zaman takıma dokuzda on oranında bahis oynarım.”