Yasak Aşk Cinayetinde Şok Detaylar! Başkomiserin Eşinden Kan Donduran Açıklamalar

Elazığ'da başkomiserin evine gelerek eşini yasak aşkıyla yakalaması büyük bir şok yarattı. Cinnet geçiren başkomiserin eşi F.K., yaşanan olayla ilgili çarpıcı ayrıntıları paylaştı. F.K., “Eşim geldiğinde onu bahane ile balkona alırım, ben de o sırada kaçarsın dedim.” şeklinde konuştu.

Yasak Aşk Cinayetinde Şok Detaylar! Başkomiserin Eşinden Kan Donduran Açıklamalar

Elazığ'da meydana gelen yasak aşk olayı, birçok kişinin yüreğini burktu. Başkomiser, eşinin telefonlarına yanıt vermediği bir gün eve döndüğünde, onu başka biriyle birlikte buldu. Bu durum üzerine, başkomiser tartıştığı kişinin ismini taşıyan Orhan Ö.'yü silahla vurup hayatına son verdi. Olayın ardından başkomiser tutuklandı ve arka planda yaşananlarla ilgili eşinin ifadeleri gün yüzüne çıktı. Kadın, herkesi derinden etkileyen her detayı aktardı.

"SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN TANISTIK"

F.K. verdiği ifadesinde, "Telefon numaram yaklaşık on yıldır benim adıma kayıtlı ve başka bir numaram yok. M.K. benim yasal eşim; yaklaşık beş yıl önce evlendik ve bu evlilikten üç buçuk yaşında bir çocuğumuz var. Eşim M.K., Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü'nde başkomiser olarak çalışıyor. Aramızda şubat ayında ailevi sorunlar nedeniyle bir uyumsuzluk söz konusuydu. Bu süreçte, 'ferida kahrol' ismini kullanan Twitter hesabım üzerinden biriyle tanıştım. Bu kullanıcıya ait ismi Serdar Gökhan olarak biliyorum. Tanıştığımız dönemde eşimle problem yaşadığımız için aramızda bir duygusal ilişki oluştu. Ancak bu kişiyle sadece Temmuz ayında Elazığ'da bir parka giderek yüz yüze görüşme gerçekleştirdim. Kendisi, bekar olduğunu ve Tunceli'de askeri personel olarak görev yaptığını belirtti. Onunla iletişimimiz, hep Twitter üzerinden gerçekleşti; kesinlikle numarası bende yok. Eşimle aram düzeldi ve bu olaydan sonra onunla hiç konuşmadım." şeklinde ifade verdi.

"İLİŞKİYİ SONLANDIRMAK İÇİN EVİME DAVET ETTİM"

F.K. "04.09.2025 tarihinde, Twitter üzerinden 'Elazığ'a geleceğim, cezaevinden yeni çıktım' şeklinde bir mesaj aldım. Sabah saat 07.30'da bu mesajı okuyunca karşılık olarak neden geldiğini sordum. Sonrasında Twitter üzerinden sesli arama yaparak kendisiyle görüştüm. Ona, 'Mutlu bir hayatım var, görüşmemeliyiz' dedim. Ancak Serdar, 'Evin önüne geleceğim, bizim konuşmamız lazım' diye yanıtladı. Dışarıda görüşmenin riskli olacağını düşündüğüm için, evde buluşmayı önerdim. Bu kişiye Temmuz ayında evimin konumunu göndermiştim, dolayısıyla adresini biliyordu. Görüşmemin amacı, ilişkimizi sonlandırmak için yüz yüze konuşmaktı. Oğlum Göktuğ'u kreşe bırakmak için evden 08.30 civarında çıktım. Çıkarken eşim evdeydi. Oğlumu 60 BH 717 plakalı aracımdan kreşe bıraktım ve ardından evime döndüm. Eşim işe gitmişti. Tam saatini hatırlamıyorum, ama o sırada Serdar, Twitter'dan 'Geldim, binanın önündeyim' mesajını gönderdi. Bunun üzerine kapıyı açtım. Serdar içeri girdi ve mutfakta oturmak için beni çağırdı." dedi.

"EŞİMİ OYALARIM, SEN KAÇARSIN"

F.K., eşinin kendisini 2-3 defa aradığını, ancak telefonunu göremediği için cevap veremediğini belirtti. "Eşim genellikle bana, çocuğun kreşte çektiğim videoları atmam için haberder olur. Bu nedenle benimle sürekli iletişim kurmak istediği için aradı. Serdar ile aramızda konuşma sürerken, kapı çaldı. Kapıyı arka taraftan kilitlemiştim. Kapı dürbününden baktığımda eşimin kapıda olduğunu görünce, bunu Serdar’a ilettim. Serdar, 'Bana tammı kurdunuz, ikinizi de öldürürüm' diye tepki verdi. Bir süre sonra, mutfaktan ekmek bıçağını aldı. Bıçağı aldıktan sonra ben holü terk ettim ve serin aksiyonu ile kafama vurdu. Bu sırada başım kanadı. Serdar bana bir tekme attıktan sonra, durumu sakinleştirmek için, 'Eşim gelirse onu bahane ile balkon alırım ve sen de o arada kaçarsın' dedim." şeklinde konuştu.

"ŞAHSIN KANLARLA YERĪ YIĞILDIĞINI GÖRDÜM"

F.K. ifadesinin devamında, "O sırada kapı bir kez daha çaldı. Zilin çalması üzerine, Serdar, evimizin arka kısmında bulunan giyinme odasına gitmek için sol tarafa geçti ve burada kapının arkasında saklandı. Evin kapısını açtım ve eşim M.K. bana neden kapıyı açmadığımı, neden telefonlarına dönüş yapmadığımı, yüzümdeki durumu sordu. Ben de kafamı kapıya çarptığım bahanesiyle, endişelenecek bir durum olmadığını söyledim. Daha sonra eşime, 'Balkona geç, ben kahve yapıp getireyim' dedim. Ben kahve hazırlarken, eşim mutfakta kalıyordu. Çocuğumuzla ilgili bir şeyler konuşuyorduk. Bu konuşma yaklaşık 15 dakika sürdü. O esnada eşim mutfaktan çıkıp, giyinme odasının kapısının neden kapalı olduğunu sorguladı. Eşim kapıyı açınca, Serdar ile karşılaştı. Ben de eşime, 'Yanlış anlama, hiç bir şey yok, sadece konuşmak için çağırdım' dedim. Fakat Serdar ve eşim arasında tartışma başladı. Ardından, Serdar eşime bıçakla saldırdı. O an ben yalnızca ağlamaya başladım. Sonrasında birkaç kez silah sesi duydum ve Serdar’ın kanlar içinde yere yığıldığını gördüm. Eşim, bana 112'yi arayarak yardım çağıracağını söyledi, bu yüzden ben aramadım. Korkudan Serdar'ın bulunduğu odaya girmedim. Sonrasında olay yerine polis ve ambulans ekipleri geldi. Olayın şoku nedeniyle aradan geçen zamanı hatırlayamıyorum. Tanıdıklarınızdan Orhan Ö. isimli şahsı bilmem, içeri giren kişi Serdar Gökhan Öztürk’tür." diye konuştu.