Ulaştırma Bakanı Uraloğlu: Boğazlarımız Enerji İhtiyaçlarında Stratejik Geçiş Noktası!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2002 yılından bu yana limanlarda elleçlenen yük miktarının yüzde 180, konteyner miktarının ise yüzde 443 gibi büyük bir artış gösterdiğini ifade etti. "2024 yılında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yaklaşık 532 bin ton, konteyner miktarı ise 13 milyon 529 bin 729 TEU'ya ulaşacak." şeklinde bilgi verdi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kaptan Fahrettin Aksu Kılavuzluk İstasyonu'nun yeni hizmet binasının açılışı sırasında gerçekleştirdiği konuşmada, bu yeni bina ile kılavuz kaptanlara hem konforlu hem de teknolojik olarak gelişmiş bir çalışma ortamı sunulmuş olacağını belirtti. Uraloğlu, bu ortamın kılavuz kaptanların zorlu görevlerini daha etkin bir biçimde yerine getirmelerine büyük katkı sağlayacağını ifade etti.
İstanbul Boğazı'nın güvenliğinin kritik noktalarından biri olan İnciburnu'ndaki istasyonun, "mavi vatan" olarak nitelendirdiği bölgenin güvenliğini artıracağını vurguladı.

Bakan Uraloğlu, Türkiye'nin en önemli boğazları arasında yer alan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının yönetimini elinde bulundurduğunu belirterek, "Akdeniz ve Karadeniz bölgelerindeki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret işlemleri açısından büyük öneme sahip bir konumda bulunuyoruz. Boğazlarımız, yalnızca ülkemiz için değil, tüm dünya için stratejik bir su yolu ve enerji geçiş koridorudur. İbn Haldun'un 'Coğrafya kaderdir' sözü, günümüzde hâlâ geçerliliğini sürdürüyor. Kadim Anadolu'muzu çevreleyen denizler bizim kaderimizdir, vazgeçemeyeceğimiz 'mavi vatan'ımızdır." diyerek bu konudaki hassasiyetini dile getirdi.
"TÜRKİYE'DE DIŞ TİCARET TAŞIMALARININ YÜZDE 86'SINI DENİZ YOLU OLUŞTURUYOR"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Türkiye'de dış ticaret taşımalarının büyük bir bölümü, yani yüzde 86'sının deniz yoluyla yapıldığını vurgulayarak, 2002 yılında 17. sırada bulunan Türk sahipli deniz filosunun, 2024 sonu itibarıyla 11. sıraya yükselebileceğini aktardı.
Uraloğlu, konuya ilişkin şu sözleri ekledi:
"Elbette, ilk 10'a girmek için durmadan, tüm sektörümüzle birlikte yoğun çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2002'den günümüze, limanlarımızda işlenen yük miktarı yüzde 180, konteyner miktarı ise tam olarak yüzde 443 oranında artış göstermiştir. 2024 yılı itibarıyla limanlarımızda işlem gören yük miktarının yaklaşık 532 bin tona, konteyner sayısının ise 13 milyon 529 bin 729 TEU’ya ulaşması bekleniyor. Ambarlı, Kocaeli, Tekirdağ, Mersin ve bu yıl listeye yeni giren Aliağa limanları, dünya genelinde en fazla konteyner işlenen 100 liman arasında yer alarak ülkemizin uluslararası alandaki gücünü bir kez daha göstermektedir."

Geçtiğimiz yıl bu 5 limanın, Türkiye'deki toplam konteyner işleme oranının yüzde 84,1'ini oluşturduğunu belirten Uraloğlu, Aliağa'nın 91'inci, Ambarlı'nın 72'nci, Kocaeli'nin 86'ncı, Tekirdağ'ın 94'üncü ve Mersin'in 98'inci sırada yer aldığını açıkladı.
Uraloğlu, "İlk 100 arasında yer alan 5 limanımız, deniz ticaret hacmindeki artışın önemli göstergelerindendir. Bu yılın ocak-ağustos dönemi itibarıyla limanlarda işlenen yük miktarı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 3 artarak 366 milyon 799 bin 327 ton olmuştur. İşlem gören konteyner miktarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 artış göstererek 9 milyon 381 bin 358 TEU'ya ulaşmıştır. Tüm bu başarılarla birlikte, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak denizlerde seyir, can, mal ve çevre güvenliğine büyük önem veriyoruz." diye konuştu.
"İSTANBUL BOĞAZI, DÜNYANIN EN RİSKLİ SU YOLLARINDAN BİRİ"
Abdulkadir Uraloğlu, denizleri modern COSPAS-SARSAT uydu destekli arama kurtarma sistemleri ile etkili bir şekilde dinlediklerini, otomatik tanımlama sistemleri aracılığıyla izlediklerini ve gemi trafik hizmet merkezleriyle yönettiklerini dile getirdi.

Bu çerçevede gerçekleştirilen hizmetlere değinen Uraloğlu, şunları belirtti:
"2003 yılında, boğazlarımızdaki gemi trafiğini düzenlemek amacıyla Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi'ni oluşturduk. Başka yoğun deniz trafiği bulunan bölgeleri de kapsayacak şekilde Gemi Trafik Yönetim Sistemi (GTYS) projesini hayata geçirdik. İzmit Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi 2016, İzmir Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi 2017, Mersin Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi ise 2019 yılında açıldı. Ayrıca, Ankara'da verilerin toplanarak yönetilmesini sağlayan bir Gemi Trafik Yönetim Merkezi kurduk. Gemi Trafik Hizmetleri Merkezlerimizi ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nü güçlendirecek yatırımları artırma kararlılığındayız. 2009 yılında bir iş kazasında hayatını kaybeden kaptanımız Fahrettin Aksu'nun adına verilen 'Kaptan Fahrettin Aksu Kılavuzluk İstasyonu'nun yeni hizmet binasını da bu anlayışın bir yansıması olarak açıyoruz."
İstanbul Boğazı'nın dar şekli, ani dönüşleri, güçlü akıntıları ve yoğun gemi trafiği ile dünyanın en tehlikeli su yollarından biri olduğunu belirten Uraloğlu, bu geçiş koridorunun Aşiyan ve Kandilli arasında 700 metre kadar yaklaşan Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki ticaret için kritik olduğunu vurguladı.
Uraloğlu, "İstanbul Boğazı boyunca yıl boyunca kuzey-güney yönünde, hızı saatte 6 deniz mili aşan yüzey akıntılarının yanı sıra, Kandilli, Kanlıca ve Yeniköy civarında da anafor akıntıları meydana gelmektedir. Ayrıca ortalama 15 metre derinlikte karşıt yönlü alt akıntı da bulunmaktadır. Bütün bu doğal zorlukların yanı sıra yoğun gemi trafiği, geçişleri daha da zorlaştırıp güvenliği daha belirgin hale getiriyor." şeklinde konuştu.

250 METREDEN UZUN GEMİLERİN SAYISINDA DÜZENLİ BİR ARTIŞ YAŞANIYOR
Bakan Uraloğlu, son 5 yıl içinde gemi boyutlarından özellikle 250 metreden uzun olanların sayısında düzenli bir artış olduğunu bildirdi.
Uraloğlu, "2024'te İstanbul Boğazı'ndan geçecek gemi sayısının 41 bin 363 olacağı tahmin ediliyor. 2025 yılının ilk sekiz ayında ise 26 bin 264 gemi trafiği yaşandı. Bu yoğun trafiğin güvenliğini sağlamak ve can, mal ile çevre emniyetini korumak, elbette büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Bu sorumluluğu, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü personeli ve özverili kılavuz kaptanlarımız üstleniyor." ifadelerini kullandı.
Kılavuz kaptanlığının denizcilik kariyerinin en zorlu ve prestijli alanlarından biri olduğunu belirten Uraloğlu, bu kaptanların gemi kaptanlarına seyir ve manevra konularında danışmanlık yaparak İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini güvenle yönlendirdiklerini dile getirdi.
Uraloğlu, "Onları denizlerimizin gizli kahramanları olarak görüyorum. Kılavuz kaptanlarımız, sadece ülkemizde değil, uluslararası arenada da tanınan en iyi profesyonellerdir. Onların özverisi, uzmanlığı ve cesareti Türkiye'yi uluslararası denizcilik dünyasında gururla temsil ediyor. Onlarla birlikte İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiği titizlikle yönetilmektedir. Sadece 2024 yılında, İstanbul Boğazı'ndan geçen 41 bin 363 geminin 25 bin 327'ine kılavuz kaptanlık hizmeti verdik. 2025 yılının ilk sekiz ayında ise 15 bin 975 kılavuz kaptan desteği sağladık. Yine bu dönemde gerçekleştirdiğimiz 120 can kurtarma operasyonu ile 351 kişiyi kurtardık ve 15 geminin kurtarılmasını da başarıyla tamamladık." dedi.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün denizlerdeki seyir, can, mal ve çevre güvenliğini artırmak için filosunu ve sistemlerini güçlendirerek teknolojisini yerelleştirmeye kararlılıkla devam ettiğini belirten Uraloğlu, şu şekilde devam etti:
"Son 5 yılda filomuza 10 acil müdahale römorkörü, 15 rib bot ve 6 kılavuzluk hizmet botu ekledik. Böylece son 5 yılda kurtarma römorkörü filomuzu iki katına çıkardık. 2017'de 1422 gemiye römorkör desteği sağlanırken, 2024 itibarıyla bu sayı 10 kat artarak 10 bin 543 gemi olmuştur. Ayrıca önümüzdeki ayın sonunda iki acil müdahale römorkörü ve 6 kılavuz hizmet botu filomuza katılacak. Gelecek yıl ise iki acil müdahale römorkörü, 6 kılavuz hizmet botu ve 16 adet çok maksatlı hızlı can kurtarma botu eklemeyi planlıyoruz."

YABANCI MENŞEİ RADARLARI TAMAMEN MİLLİ HALE GETİRDİK
Uraloğlu, teknolojik yatırımların aralıksız devam ettiğini belirterek, ASELSAN tarafından tasarlanan yerli ve milli SERDAR-7M radarlarıyla İstanbul, Çanakkale, İzmir, İzmit ve Mersin'deki Gemi Trafik Hizmetleri Sistemlerinde kullanılan yabancı menşeli radarların tamamen millileştirildiğini açıkladı.
Bu radarların sadece donanım değil, mevcut yazılımlar ile entegre edilerek bakım, onarım ve yedek parça süreçlerinde de maliyet avantajı sağlayacağını kaydeden Uraloğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Bu proje, deniz trafiği güvenliğini ve siber egemenliği teminat altına alarak dışa bağımlılığı önemli ölçüde düşürecektir. Son iki yıl içinde, 3 adet milli radar sistemimizi devreye aldık. 2027 yılına kadar, üç yıl içinde bu merkezlerdeki 8 radar sistemimizi yenileyerek millileştirmiş olacağız. Gemi trafik hizmetleri için mevcut olan diğer radarları da kademeli olarak yenileyeceğiz. 'Türkiye Yüzyılı' hedefimiz doğrultusunda, 'mavi vatan'ımızın her köşesinde yerli ve milli projelerimiz artırarak devam edecek. Dünyanın gözbebeği olan İstanbul Boğazı'nın güvenliğini sağlayan kılavuz kaptanlarımıza daha modern bir çalışma alanı sunacak bu yeni hizmet binasının, 'mavi vatan’ımızın emniyetine olumlu katkılar sağlayacağına inanıyorum."
Bakan Uraloğlu, Kıyı Emniyeti Müdürlüğü'ne ait bot ve gemilerin gösterilerini izledikten sonra yeni hizmet binasını gezdi.