Türklerin Efsanevi Yurdu Ergenekon Nihayet Bulundu! Çince Belgelerde Şaşırtan Detaylar
Türklerin destanı Ergenekon, uzun yıllar süren incelemeler sonucu keşfedildi! Efsaneye dair kanıtlar, Çince belgelerde gün yüzüne çıktı...

Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, uzun yıllara dayanan araştırmalarının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı: Türklerin kayıp diyarı Ergenekon'u keşfettiğini açıkladı. Gündem Ötesi programında sunucu Pelin Çift'e konuşan ve dünya genelinde Türk tarihi üzerine en kıymetli çalışmalara imza atan Prof. Dr. Taşağıl, bu tarihi buluşun ayrıntılarını da paylaştı.
ERGENEKON: MİTİK BİR YER DEĞİL, TARİHİ BİR GERÇEKLİK
Prof. Dr. Taşağıl, Ergenekon'un yalnızca bir efsane veya kurgu olmadığını, Çin kaynaklarındaki belgelerle coğrafi bilgiler arasındaki paralellikleri inceleyerek ulaşmış olduğunu aktardı. Özellikle 648 yılına ait Çince belgelerde, Göktürkler'in Aşina soyundan gelenlerin sığındığı bir yerin betimlendiğini, bu betimlemenin ise Ergenekon efsanesinin ayrıntılarıyla tam olarak örtüştüğünü söyledi.
GİZEMLİ YURDUN KONUMU VE ÖZELLİKLERİ
Taşağıl'ın araştırmaları sonucunda tespit edilen Ergenekon, Moğolistan'da Altay Dağları'nın kuzeydoğusunda, Nogoonnur ilçesi çevresinde yer alıyor. Programda harita üzerinde gösterilen bu bölgenin, çevresinin dağlarla kaplı olup verimli otlaklar ve zengin su kaynakları ile donatıldığı ifade edildi. Taşağıl, ayrıca bölgedeki kömür ve demir madenlerinin en çarpıcı bulgular arasında bulunduğunu vurguladı.
Destanda, dağın eritilerek çıkış yolu açıldığına dair bir anlatım bulunuyor. Taşağıl, bunun demirin işlenmesi ve silah olarak kullanılması kavramının bir metaforu olduğunu ve Japon araştırmacıların bölgede demir ocakları bulmasının bu tezi daha da güçlendirdiğini ifade etti.
KEŞFİN ARKASINDAKİ ZORLU YOLCULUK
Prof. Dr. Taşağıl, Moğolistan ve Orta Asya'yı uzun yıllar boyunca adım adım dolaşarak, kaya resimlerinden kurganlara kadar çok sayıda eseri incelediğini belirtti. Moğolistan'da kendisine rehberlik eden yerel bilim insanları ve destekleyicilere teşekkür eden Taşağıl, bu keşfin Türk tarihi açısından son derece mühim bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekti.
TİKA'nın Moğolistan'daki tarihi Türk anıtlarını koruma ve müze projelerine değinen Taşağıl, devlet kurumlarının bu kültürel mirasa sahip çıkmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
TÜRK KİMLİĞİ VE MİLLİ BİLİNÇ İÇİN ÖNEMLİ BİR GELİŞME
Programda bir izleyicinin "Bu keşif, mevcut Türk kimliği ve milli bilinç üzerinde nasıl bir etki yaratacak?" sorusuna yanıt veren Taşağıl, bu buluşun Türk tarihinin önemli bir temel taşını yerine koyduğunu ve Türk milli destanlarından biri olan Ergenekon'un tarihi zeminini ortaya çıkardığını belirtti.
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl'ın bu çığır açan keşfi, Türk tarihinin derinliklerine bir ışık tutarak, Ergenekon'un yalnızca bir mit değil, gerçekte bir sığınak ve yeniden doğuş merkezi olduğunu bir kez daha kanıtladı.