Tüm Gözler Ankara'da! Baskın Seçim İçin Tarih Açıklandı!
Ankara'da siyasi hareketlilik artıyor! Hazine'nin büyük birikimi ve CHP kurultay davası, baskın seçim iddialarını güçlendiriyor. Resmi bir açıklama henüz yapılmadı; fakat Ankara'daki bu önemli gelişmeler dikkatle izleniyor. Siyasi dengelerdeki hızlı değişimle kulisler belirsizlik ve heyecanla dolup taşıyor.

Ankara'da yerel seçimlerin yaklaşmasına rağmen, baskın seçim ihtimalleri gündemdeki yerini almış durumda. Hükümet yetkilileri 2028 yılını işaret etse de, Hazine'nin beklenmedik mali hamleleri ve CHP'nin kurultay sürecine dair tekrar gündeme gelen hukuki dava, bu söylentilere yeni bir boyut kazandırıyor. Kulislere yansıyan iddialara göre, yıl sonundan önce bir seçime gitme olasılığı öne çıkıyor.
SEÇİM İHTİMALİ YOK AMA SÖYLENTİLER ARTIYOR
Ankara'nın siyasi çevrelerinde, yaklaşan yerel seçimlere rağmen beklenmedik bir baskın seçim gündemi oluşuyor. Cumhur İttifakı'nın liderleri olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sürekli olarak seçimin 2028'de düzenleneceğini vurguluyor. Ancak son zamanlarda yaygınlaşan bu iddialar, siyasetin gündeminde önemli bir yer kaplamaya başladı. Bu söylentilerin başlıca nedenleri arasında, Hazine'nin beklenmedik mali hamleleri ve CHP'nin kurultayıyla ilgili tekrar açılmış olan bir hukuki dava bulunuyor. Yıl sonuna kadar baskın bir seçim olacağına dair duyumlar, Ankara'da yankılanıyor.
HAZİNE'NİN GİZLİ FON BİRİKTİRME STRATEJİSİ
Baskın seçim teorilerini destekleyen ana unsurlardan biri, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın son dönemlerdeki mali stratejileri. Bakanlık, piyasa koşulları çerçevesinde yüksek maliyetli olmasına rağmen, gereğinden fazla iç borçlanma gerçekleştirerek yakında 1 trilyon lira düzeyinde bir rezerv oluşturmuş durumda. Bu büyük miktardaki fon, Merkez Bankası'ndaki Hazine hesabında beklemekte. Hazine yetkilileri, bu durumu Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelesine destek sağlamak amacıyla yaptıklarını belirtse de, kulislere yansıyan görüşler, bu paranın muhtemel bir baskın seçimde kullanılabileceği yönünde.
CHP'NİN KARŞILAŞTIĞI HUKUKİ BELİRSİZLİK
Baskın seçimle ilgili öne çıkan bir diğer sebep ise, CHP'nin geçtiğimiz sene gerçekleştirdiği kurultaya dair açılan hukuki dava. Mahkemenin bu kurul için "yok hükmündedir" kararı vermesi bekleniyor. Eğer bu senaryo gerçek olursa, CHP'nin bir süreliğine yönetim açısından kaosa sürükleneceği düşünülüyor. İktidarın bu zayıf anı değerlendirerek, 45 gün içinde seçime gidebileceği iddiası öne çıkmakta. Hukukçular, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından onaylanmış bir kurultay kararının mahkemelerce iptal edilemeyeceğini ve böyle bir durumun geçmişteki tüm seçimleri etkileyerek siyasi arenada büyük bir karmaşa yaratabileceğine dikkat çekiyor. Ancak yine de mahkemenin olumsuz bir karar verme ihtimali, parti içindeki belirsizliği artırabilir.
MUHALEFETİN DURUMU VE ZORLU ADAYLIK PROSPEKTLERİ
Özellikle partinin önde gelen isimlerinden Ekrem İmamoğlu’nun oluşturduğu hukuki sorunlar ve siyasi yasak tehdidi, bu iddiaların en kritik boyutlarından biri olarak öne çıkıyor. Ayrıca, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in liderliğini kaybetme olasılığı ve yerine Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçeceğine dair iddialar da bu senaryonun geçerliliğini artırıyor. Kulislerde dolaşan söylentiler, bu durumların baskın bir seçim için "ideal bir zemin" hazırladığı yönünde.
Siyasi arenadaki bu tartışmalar henüz somut bir gelişmeye dönüşmemiş olsa da, Ankara'da tüm ilgi Hazine'nin ve CHP'nin kurultay davası üzerinde yoğunlaşmış durumda. Yakın gelecekte meydana gelecek gelişmeler, Türkiye'nin siyasi atmosferini belirleyecek gibi görünüyor.