Ev Sahipleri ve Kiracılara Müjde: Rayiç Bedel Artışında Önemli Düzenlemeler Geliyor!

Emlak rayiç bedellerindeki muhtemel yüksek artış, halk arasında ciddi bir tepki yarattı. AK Parti, bu hoşnutsuzluğun bilincinde ve partinin Ekonomi İşleri Başkanlığı, Yerel Yönetimler Başkanlığı ile Meclis grubu konuyla ilgili yoğun çalışmalar yapıyor. Çözüm önerileri masada değerlendiriliyor.

Ev Sahipleri ve Kiracılara Müjde: Rayiç Bedel Artışında Önemli Düzenlemeler Geliyor!

2026 yılı itibarıyla Türkiye genelinde konutlar ve işyerlerinin emlak rayiç bedellerinde önemli bir artış öngörülüyor. Yeni düzenlemelerle bu bedellerin 5 katına kadar yükselebileceği, değerli konut vergisi uygulamasının ise artış oranını 7,5 katına çıkarabileceği ifade ediliyor.

Örnek vermek gerekirse, İstanbul'un Şişli ilçesinde yer alan Nişantaşı semtinde metrekare birim değeri 46 bin liradan 420 bin liraya zıplarken, Beylikdüzü Gürpınar Mahallesi'ndeki 475 lira olan rayiç ücreti 9 bin 670 liraya yükseliyor. Bu gibi artışlar, halktan yoğun bir tepki almayı başardı.

AK PARTİ’DEN RAYİÇ BEDEL İÇİN ÖNEMLİ ADIM

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, vatandaşların dile getirdiği sorunların farkında olduklarını belirterek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla rayiç bedel artışlarının “vatandaşları zor durumda bırakmaması” amacıyla detaylı bir çalışma yapıldığını açıkladı.

Elde edilen bilgilere göre, AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı, Yerel Yönetimler Başkanlığı ve Meclis grubu bu konuyla ilgili hazırlıklar gerçekleştirmekte. Seçmenlerin hassasiyetlerini dikkate alacak şekilde düzenlemenin Meclis yeniden toplandığında Başkanlığa sunulacağı belirtildi.

YENİ FORMÜL ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR

Masada, emlak rayiç bedellerinin mevcut sistemdeki gibi belediye temsilcilerinin de yer aldığı takdir komisyonları tarafından belirlenmesi yerine, yıllık olarak bloke edilen sabit oranlarla güncellenmesi yönünde bir alternatif düşünülüyor.

Mevcut uygulamada emlak vergileri, dört yılda bir kurulan takdir komisyonları tarafından belirlenen rayiç bedellere göre hesaplanıyor. Ancak bu süreçteki tartışmalar, sistemin köklü bir değişime ihtiyaç duyduğunu göstermekte.